Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olan beş ülkeye söylediği “Dünya 5’ten büyüktür” cümlesine atıf yaparak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ifade ettiği ‘Dünya 5’den büyüktür’ ifadesinin bir başka yansıması olarak şunu belirtmek isterim ki dünya ekonomik açıdan 7’den büyüktür” dedi.
Antalya Diplomasi Forumu’nun ikinci gününde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Uluslararası Ticaret, Bağlantısallık ve Karşılıklı Bağımlılık” başlıklı panelde konuştu. Panele Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Türk Yatırım Fonu Başkanı Baghdad Amreyev, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı Genel Direktörü Daren Tang, Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hussein, Avrupa Birliği Körfez Bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Mario, Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmoud Ali Youssouf, Macaristan Ulusal Ekonomi Bakanı Marton Nagy, Almanya Dış Ticaret ve Ekonomik Kalkınma Birliği Başkanı Michael Schumann, Afrika Finance Corporation CEO’su Samaila Zubairu, Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta katıldı.
“Üretim Batı’dan Doğu’ya kayıyor”
Pandemi sürecine dikkat çeken ve dünya genelinde giderek artan enflasyon gibi sorunla mücadele edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, üretimin de Batı’dan Doğu’ya kaydığına işaret etti. Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ifade ettiği ‘Dünya 5’den büyüktür’ ifadesinin bir başka yansıması olarak şunu belirtmek isterim ki; dünya ekonomik açıdan 7’den büyüktür. O yüzden küresel kurumların bu gerçeğe uyum sağlayamadığını görebiliyoruz. O yüzden bu meseleyi tartışmamız gerekiyor. Tabii ki yenilikçi yöntemler de var. Fırsatlar var. Bu sorunları ele almada yeni yöntemler var. Bunlardan biri ikili bölgesel iş birlikleri. İnsanlık olarak bu sorunları çözme anlamında her zaman elimize fırsatlar geçiyor. O yüzden de olumsuz bakmamak, kötümser olmamak gerekiyor. Geleceğe bakmamız ve bunu ele almaya yönelik yenilikçi yöntemlerin peşinden koşmamız gerekiyor” dedi.
“Türkiye olarak da bizler komşuluk ilişkileri geliştirmeyi bekliyoruz”
İkili ve bölgesel ilişkilerin bu anlamda önemli bir gündem maddesi olacağını düşündüğünü dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
“Türkiye olarak da bizler komşuluk ilişkileri geliştirmeyi bekliyoruz. Tabii ki burada aynı zamanda bunu bir politika olarak da gündemimize almamız gerekiyor. Bunun için bağlantısallığı artırmak adına sadece fiziksel altyapıyı değil, aynı zamanda düzenlemelerin de basitleştirilmesi, kolaylaştırılması gerekiyor ve yasamaya yönelik düzenlemelerin de daha basit hale getirilmesi gerekiyor ki böylelikle ikili ve bölgesel iş birliği potansiyelini değerlendirebiliriz. Bu ikili ve bölgesel iş birliklerinin yeni bir küresel ortamın peşinden koşmamızı da engellememesi gerekiyor. Çünkü dünyanın bağlantısallığının arttığı bir dönemdeyiz. O yüzden bu ikili ve bölgesel iş birliği devam ederken yeni bir küresel ortamın oluşturulması, yeni bir küresel çerçevenin oluşturulması için de çalışmaya devam etmekteyiz. Burada dengeli daha adil bir ortam yaratılması için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Çünkü küresel sorunların içerinde iklim değişikliğinin bulunduğu pek çok sorunla karşı karşıyayız. O yüzden bunları göz önünde bulundurmamız gerekiyor.”