Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi İbrahim Üzümcü Konferans Salonu’nda düzenlenen “28 Şubat Postmodern Darbe” konulu söyleşiye katıldı. Söyleşiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt ve TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci ve öğrenciler katıldı.
Söyleşide konuşan Bakan Tunç, “Şimdi hedefimiz yeni bir anayasa. Bu noktada muhalefet partileriyle de uzlaşmak gerekiyor. Bu uzlaşmanın sağlanması lazım. Herkesin evet demesi durumunda evet diyenler kazanır. Bu konuda da direnenler ‘hayır olmaz darbe anayasası ile devam edelim’ diyenler de milletin nezdinde yine puan kaybetmeye devam ederler. Temennimiz parlamentoda bu uzlaşmanın sağlanması. Bundan sonra bu tür karanlık süreçleri çocuklarımız gençlerimiz bir daha yaşamasın. Türkiye hem o karanlık gecelerde şehitler vermesin hem de terörden arınmış huzurlu bir geleceğe daha köklü adımlarla yoluna devam etsin. Biz bunun mücadelesini veriyoruz ve bu mücadelede de milletimizin desteğini gördük. Anayasamız yaptığımız değişikliklerle vesayetçi ruhundan arınmaya çalışsa da vesayetçi ruh hala devam ediyor. Bir takım yargı krizlerinde görüyorsunuz. Gelecekte de başka maddelerin başka krizlere dönüşebileceği açık. O nedenle yeni bir anayasa ihtiyacı açık. Nasıl yapılacak hangi konularda nasıl uzlaşacağız asıl problem orada kaynaklanıyor. İnşallah onu başarırız” dedi.
Bakan Tunç, “Dünyada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden 5 üyesinden birisi bir konu hakkında veto kararına imza attığında o konu hakkında karar alınamıyor. Filistin meselesini hep beraber gördük. Zaten bir asırdan bu yana Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyinin Filistin lehine kararları da İsrail tarafından uygulanmıyor. O da ayrı bir konu. Bu kararların hiçbirine İsrail uymuyor. Ama 7 Ekim’den bu yana meydana gelen insanlık dramı insanlık suçu sonrasında BM Güvenlik Konseyine yapılan müracaatlarda maalesef bir karar çıkmadı. Ateşkes ile ilgili kararlara hep hayır denildi” dedi.
“28 Şubat’ın açtığı yaralar çok derin yaralar”
Bakan Tunç konuşmasının devamında, “28 Şubat’ın açtığı yaralar çok derin yaralar. Okuyamayan, fakültelerinden atılan öğrenciler, 6 milyon insan fişlendi o dönemde. Binlerce öğretmen görevlerinden alındı. Yüzbinlerce insan memuriyetinden oldu. O süreç demokrasimize bir kara leke olarak çalındı. 28 Şubat mağdurlarının savunulması noktasında gerekli düzenlemeler yapıldı memuriyetlere geri dönüşler sağlandı. 2000’li yıllarda Cumhurbaşkanımızın kararlılığıyla bunlar yapıldı. Dönemin Başbakanı o zaman kayıp trilyon yalanıyla yargılandı ve mahkum edildi. 28 Şubat’ın bir mağduriyetiydi o. O mağduriyetlerin, yaralarının sarılması ile ilgili olarak da önemli mesafeler alındı. Bundan sonra bu problemlerle çocuklarımız gençlerimiz karşılaşmasın diye neler yapılır? Anayasamızdaki vesayetçi ruhu ortadan kaldıran düzenlemeler yeni anayasada kalıcı hale getirilmelidir ve yeni demokratik bir anayasa ile Türkiye Yüzyılının inşasına devam edilmelidir” şeklinde konuştu.